18 Mart 1915’te kazanılmış 250 binin üzerinde şehid verdiğimiz ve tarihin en kanlı savaşı Çanakkale Savaşı.Emperyalist güçler; Fransa ve İngiltere’nin en ileri teknoloji ile Türk Milleti’nin tarih sahnesinden silme hevesleri taşıyarak geldikleri Çanakkale boğazına gömüldükleri savaş. Öyle bir savaş ki, küçücük bir kara parçasının üzerine tonlarca top mermisinin boşaltıldığı ve hatta kiminle savaştığını bilmeyen insanların savaştırıldığı, uçaklardan insanların üzerlerine demir çivilerin atıldığı cephe hastanelerinin dahi bombalandığı bir savaş..İlerleyen yıllarda Türkiye’nin nispeten geri kalmasına sebep olan savaşta bu savaştır aynı zamanda… Ordumuzu oluşturanlar; öğrenciler, öğretmenler, esnaflardan yani topyekun sivillerden mürekkepti… Ve bunlardan çok azı gazi olarak geri dönebilmiştir. Bazı cephelerde metrekareye 6 bin mermi kovanının düştüğü bir savaş. Bütün olumsuz şartlara ve her şeye rağmen, düşmanın techizat ve sayıca üstünlüğüne rağmen geçilemeyen Çanakkale, yenilmeyen Türk Milleti…
Bir tarafta Türk Milleti’ni bitirmeye yeminli tek dişi kalmış canavarlar, öte tarafta yani savunma hatlarında maddi olarak hiçbir şeyi olmayan, yalnız manevi bakımdan çok zengin olan Türk Milleti…
Soğuktan üşüyen hasta olan çocuğunun üzerine örtmediği battaniyeyi mermi üzerine örten vefalı Türk Kadını…Çoluğuyla çocuğuyla, kadınıyla erkeğiyle, yaşlısı genciyle kazanılmış bir zafer… “Bayrağımız gönderden inmesin, minarelerden ezan sesimiz daim olsun” diyerek çocuklarını vatana kurban gönderen analar. Oğluyla aynı cephede omuz omuza vatan savunması yapan vefakâr babalar. Kanıyla toprağını sulayan büyük Türk Milleti!
Şanlı maziye ve size selam olsun. Şehidlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.